Üniversitemiz Rektörlüğü ve Manisa Teknokent işbirliği ile “Milli ve Yerli” temalı Manisa Teknoloji Konferansları kapsamında düzenlenen, Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün’ün konuşmacı olduğu “Bir İdealden Gerçeğe Aselsan” konulu konferans, 12 Mart 2019 tarihinde Prof. Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Haluk Görgün ilk olarak Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi ile bir araya geldi. Ardından geçilen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Manisa Vali Yardımcısı Ünal Çakıcı, Tirsan Kardan Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tiryaki, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veli Oğuz,  Sipil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bayraktar, firmaların genel müdürleri, temsilcileri, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Savunma sanayii alanında güç sahibi olmamız, savunma araç ve gereçlerimizi kendi teknolojimizle üretebilmemizle mümkündür.

Rektörümüz Prof. Dr. Kemal Çelebi konferanstan önce yaptığı konuşmada, “Bu programı anlamlı bir günde gerçekleştiriyoruz. Bugün Milli Mücadelenin destanlaştırıldığı İstiklâl Marşı’mızın Türkiye Büyük Millet Meclisimizde kabulünün 98. yıldönümü. Bu vesile ile başta büyük fikir adamı ve şair Mehmet Akif Ersoy olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Meclisimizin tüm değerli üyelerini, Çanakkale Savaşımızın, Kurtuluş Savaşımızın ve 15 Temmuz’un şehit ve gazilerini rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Böyle bir günde savunma sanayii ile ilgili yapacağımız program çok büyük bir anlama da sahip. Çünkü bizler; dünyanın en zor coğrafyasında, geçmişten günümüze ve gelecekte de karşı karşıya olacağımız bir var oluş ve beka mücadelesi veriyoruz.

Bir toplumun; bir coğrafya parçasında güçlü, özgür, bağımsız ve müreffeh olabilmesinin yolu madde ve mânâ plânında güçlü olmasından geçiyor. Biz mânâ planında güçlüyüz. Çanakkale Savaşı, İstiklâl Savaşı, 15 Temmuz mânâ plânında sahip olduğumuz ruhla başarıldı. Bizler canını istiklâli için, çok kolay ve gözünü kırpmadan verebilen Türk Milletinin fertleriyiz. Mânâ planında asıl olan; medeniyet ideallerimizi, kültürel değerlerimizi, birliğimizi, beraberliğimizi hep korumak ve muhafaza etmektir.

Zafer Kalkınma Ajansı ile birlikte Manisa Savunma Sanayii Teknoloji Geliştirme Kümesi Güdümlü Projesine imza attık.

Madde plânında güçlü olmak, ekonominizin büyük ölçüde bağımsız olmasını gerektirir. Savunma sanayii alanında dışa bağımlı olmayıp, kendi ayaklarınız üzerinde durabilecek güç ve kuvvette olmanız gerekir. Madde ve mânâ plânında başarılı olmanın yolu bilim ve teknolojiden geçer. Savunma sanayii alanında güç sahibi olmamız, savunma araç ve gereçlerimizi kendi teknolojimizle üretebilmemizle mümkündür. Geçen 16 yıllık süre zarfında bu konularda çok ciddi atılımların gerçekleştiğini görüyoruz.

Biz Manisa Celal Bayar Üniversitesi olarak Zafer Kalkınma Ajansı ile birlikte Manisa Savunma Sanayii Teknoloji Geliştirme Kümesi güdümlü projesine imza attık. Bu proje ile savunma sanayii ara ürün üretimi ve tedarik zincirinin kurulması, Manisalı bir savunma sanayi kümesinin oluşturulması hedeflediğimiz hususlardır. Bu projede “Alüminyum Vakum Lehimleme Teknolojisi” ve “Sürtünme Karıştırma Kaynak Teknolojisi” olmak üzere iki kilit teknoloji var. Bu alandaki çalışmalarımızla eminiz ki Manisa’da savunma sanayiinde Üniversitenin, Zafer Kalkınma Ajansının, özel sektörün yer aldığı ve Aselsan’ın da destek sağladığı bir küme oluşacak ve bu proje hayata geçecek.

Artık tek başına üniversite de sanayi de hiç bir şeydir. Aselsan elbette savunma sanayii alanındaki sorumluluklarını üniversite, ajanslar ve özel sektörle birlikte gerçekleştirmek zorundadır. Bu bizim geç fark ettiğimiz bir modeldir. Ancak böyle bir eko sistemi hızla hayata geçirmemiz gerekiyor ve bu konuda Türkiye’de çok güzel işlerin olduğunu görüyoruz. Bugün savunma sanayii alanında %70’lere varan bir yerlilik söz konusuysa, bu iyi bir yere gelmiş olduğumuzu gösterir.

Aselsan dendiğinde aklıma ilk olarak, Aselsan’ın kurucu genel müdürü bizim de hemşehrimiz Hacim Kamoy gelir. Bu ülkenin bir bilinen tanınan kahramanları vardır, bir de gizli kahramanları vardır. Kıymetli büyüğümüz Hacim Kamoy bu gizli kahramanlardan birisidir. Kendisini rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz ve değerli kızı Gül Kamoy’a da savunma sanayi alanındaki projemiz kapsamında, danışman olarak sağladığı katkıdan dolayı teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

Prof. Dr. Haluk Görgün aynı zamanda birlikte aynı dönem Rektörlük yaptığımız değerli bir akademisyen arkadaşımız. Gebze Teknik Üniversitesinin Rektörlüğünden Aselsan Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğüne geçti. Hocamız Türkiye için bir kıymet. Bunu yakinen biliyor ve çalışmalarıyla da izliyoruz. Manisa’mıza gelerek bizleri onurlandırdı, bize güç verdi. Hocamıza tekrar hoş geldiniz diyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum” diye konuştu.

Savunma alanına ne kadar çok insan ilgi duyar ve çalışma yaparsa, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı o kadar çabuk kazanırız.

Prof. Dr. Haluk Görgün; Yıldız Teknik Üniversitesinde Rektör Yardımcılığı, Gebze Teknik Üniversitesinde Rektörlük yapmış bir akademisyen olarak öğrencilerle tekrar bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek başladığı konuşmasında, “Türkiye’de savunma sanayiinde çalışan insan kaynağına baktığımızda 45 bini geçmediğini görüyoruz. Oysa bizim gibi bu alanda önemli atılımları olan bir ülkede bu sayının 400-500 binlere ulaşması gerekiyor. Biliyoruz ki bugün kullandığımız internet teknolojisinden, mobil cihazlara kadar pek çok şeyin aslında ilk uygulaması ve AR-GE çalışmaları savunma sanayisinden geçti. Dolayısıyla bu alana ne kadar çok insan ilgi duyar ve çalışma yaparsa ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı o kadar çabuk kazanırız. Ben ve ekibim, bu tanıtım programlarımızı ayda bir veya iki kere yapıyoruz, bundan sonra da devam edeceğiz. Savunma ekosisteminin tüm illerimize yayılması için gayret göstereceğiz. Bu programlarda Millileştirme ve Yerlileştirme Üst Kurulumuzun ön plana çıkardığı kritik teknolojileri, nasıl bir yerlileştirme yol haritasına sahip olduğumuzu anlatıyoruz. Ben burada bu konuşmayı yaparken, başka bir ekibimiz de Ticaret ve Sanayi Odasında bir sunum yapıyor.

Muhabere olmadan muharebe olmaz. 

Aselsan, 1975’te Türk Silahlı Kuvvetlerinin haberleşme ihtiyaçlarının milli ve özgün olarak karşılanması amacıyla Hacim Kamoy ve arkadaşları, subaylarımız ve ağırlıklı olarak milletimizin yaptığı bağışlara kuruldu. İlk olarak muhabere alanında çalışmalar yapıldı. Yani telsizlerin yerlileştirilmesi çalışması yapıldı. Ardından ordunun ihtiyacı olan ne varsa, Aselsan tarafından üretilmeye başlandı. Artık kara, deniz ve hava olmak üzere tüm ihtiyacı karşılayan dev bir firma haline geldi. 1990 yılında halka açık bir şekilde işlem gören bir savunma şirketi olma ile başlayan süreçte bugün, Borsa İstanbul’da %25 oranında işlem gören tek savunma şirketi durumuna geldi. %75’i de Türk Silahlı Kuvvetlerine aittir.

Aselsan’ın organizasyon yapısını anlatan Prof. Görgün, üretilen ürünlere dikkat çekerek; haberleşme ve taktik sistemler alanında hava telsizleri, yazılım tabanlı telsizler, taktik saha haberleşme sistemleri, gemi haberleşme sistemleri, araç telsizleri ve sırt telsizlerinin ürünlerinden bazıları olduğunu belirtti.

Görgün “Kamu güvenliğinde de önemli faaliyetler yürütüyoruz. Profesyonel telsizler, mobil sistem çözümlerimiz var. Baz istasyonu üretiminde de önemli bir rol üstlendik Yeni kurulan ve yerli baz istasyonu üreten ULAK şirketinin de %51’ini satın aldık. Çağrı yönetim sistemleri ve komuta kontrol odaları da Aselsan’ın üretimlerinden bazıları. Uydu sistemleri konusunda uydu aktarıcılar, kameralar, taşınabilir sistemler, gemiler için uydu sistemleri, yer istasyonları, araç uydu sistemleri, sırt uydu sistemleri ve kontrol merkezleri Aselsan tarafından tasarlanan ve ürünleştirilen sistemlerdir. Bilgi teknolojileri alanında kriptolu USB’ler, kriptolu uydu telefonları, mini IP, IP ve demet kripto sistemleri yine Aselsan’ın geliştirdiği ürünlerdir” dedi.

Aviyonik sistemler, elektrooptik sistemler, güdümlü ve insansız sistemler, radar sistemleri, elektro harp sistemleri, hava füze savunma sistemleri, kara/silah sistemleri, komuta kontrol C4ISR sistemleri, deniz sistemleri, güvenlik sistemleri, ulaşım, enerji, trafik, otomasyon ve sağlık sistemlerindeki sayısız üründen bahseden Görgün, yurt içi ve yurt dışı iştirakçilerinden de söz etti. Kazakistan, Makedonya, Güney Afrika, Malezya, Filipinler, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Azerbaycan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ortak şirketler, şubeler ve ofisler bulunduğunu belirtti.

54 üniversite ile işbirliği çalışmamız var. 2018 yılında üniversitelerle birlikte aktif olarak yürütülen proje sayımız 126’dır.

Aselsan’ın Macunköy, Gölbaşı ve Akyurt’taki tesislerini anlatan Prof. Görgün, toplam personel sayısının 6596 kişi olduğunu söyledi. Görgün “54 üniversite ile işbirliği çalışmamız var. 2018 yılında üniversitelerle birlikte aktif olarak yürütülen proje sayımız 126’dır. 2.400’ü KOBİ olmak üzere, 2018 yılında sipariş verilen yurt içi firma sayısı 2.940’tır” dedi.

Aselsan Milli ve Yerli Ürün Geliştirme Kurulunun hedeflerinden söz eden Görgün, “Bunlar; ithal malzemede ihracat kısıtlarını kaldırmak (gizli ambargolar), yurt dışı tek kaynağa bağımlılığı azaltmak (uzun tedarik süreleri), ürün maliyetlerini düşürmek ve teknolojik yetkinlik kazanmaktır” dedi.

Prof. Dr. Görgün, çalışılan Manisa firmalarının Adil Kauçuk, Bosch Isıtma ve Klima, EMSAŞ Elektrik, İDES Oto Boya, İnci Akü, Önder Lift Çelik, Özgür Estelasyon Elek., PDA İç ve Dış Tic., Sarı Vadi, Temiz Serigrafi Plastik, Tor Demir Metal Ürünleri ve Venco Havalandırma olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Haluk Görgün son olarak; tarımdan sağlığa, üretimden eğitime pek çok alanda dijital dönüşüm ve geleceğin akıllı çözümlerini içeren bir video sundu.

Program Prof. Dr. Haluk Görgün’e Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi ve Vali Yardımcısı Ünal Çakıcı tarafından plaket ve çiçek takdimi ile sona erdi. Prof. Dr. Haluk Görgün de Prof. Dr. A. Kemal Çelebi’ye Aselsan Lazer Güdüm Kiti maketi takdim etti.