Atatürk'ü Anma Programı, Süleyman Demirel Kültür Merkezi  Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi.

Programa Rektör Yardımcılarımız, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı. Atatürk Anıtı'na Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mustafa Kazaz tarafından çelenk sunulmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve üniversitemiz öğrencileri tarafından işaret dili eşliğinde İstiklâl Marşı okundu.

Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Gülmez törende yaptığı "Atatürk’ü Hatırlatanlar" konulu konuşmasında, üniversitelerin, Cumhuriyetin, hukukun, bağımsız ekonomimizin, kadın haklarına verilen önemin ve kısaca Türkiye’de ne varsa hepsinin  Atatürk’ü hatırlattığını belirterek, Atatürk’ün “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” sözünü paylaştı.

Prof. Gülmez; “ Türkiye Büyük Millet Meclisi, Atatürk’ü hatırlatır. 23 Nisan 1920’den beri 27 Mayıs 1960 darbesi, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 post modern darbesi, 28 Nisan 2007 e-muhtırası, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi ile defalarca darbe yemiş olsa da bir Türkiye Büyük Millet Meclisimiz var.

“Atatürk “Yurtta barış, dünyada barış” demiştir. Fakat Misak-ı Milli hedeflerinin peşinde koşmaktan geri durmamıştır. Boğazlar konusundaki eksiklikleri gidermek için 1936’daki dünya konjonktürünü iyi değerlendirmiş ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni elde etmiştir. 1936’dan sonra ömrünün sonuna kadar, adeta hayatını Hatay sorununa adamıştır. Doğu Akdeniz için Hatay’ın önemini ortaya koymuştur. Bugünkü Barış Pınarı Harekâtı da Atatürk’ün bu öngörüsünün devamıdır. Misak-ı Milli, Boğazlar ve Hatay, Atatürk’ü hatırlatır.

Türk kadını, Atatürk’ü hatırlatır.

"Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.

“Bugün hala töre ve koca cinayetlerine kurban gitse de, taciz ve tecavüz kurbanı olsa da, çocuk yaşta evlendirilse de, her işte kendini gösteren, her işi başarabilen, birçok işte erkeklerden daha başarılı olan ve artık kendi ayakları üzerinde durabilen bir Türk kadını var.

“Türk Milleti;  içteki ve dıştaki emperyalistlerin elinde tutsak olmasın diye, yok olmasın diye, çağdaş olsun diye, bağımsız olsun diye, varlığını Türk varlığına armağan eden, büyük insan, Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete yürüyüşünün 81. yıl dönümünde saygıyla ve rahmetle anıyorum. Ruhun şad olsun Büyük Atatürk.” dedi.