Türk bilim insanlarının yönetimindeki uluslararası araştırma ekibi, hem Çakallar Volkanının patladığı tarihi, hem de fosilleşmiş insan ayak izlerinin yaşını tespit etti. Bronz Çağında Manisa civarında yaşayan insanların volkanik patlamayı izleyip resmettiği anlaşıldı.
Tarih öncesi olarak nitelendirilen yıllarda insanların volkanik patlamaları tasvir ettiği düşünülen bazı resimler bulunuyor. Fransa’daki Chauvet mağarasında çizim ve Çatalhöyük’te bir evin duvarında yer alan duvar resminin şahit olunan volkanik patlamaları resmettiği tahmin ediliyor. Volkanik patlamalara şahit olan insanların resim dışında bıraktığı başka izler de var. Manisa'daki Kula Jeoparkı’da bulunan fosilleşmiş ayak izleri onlardan biri olarak görülüyor.
Üniversitemiz Jeopark Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Erdal Gümüş; Hacettepe Üniversitesinden İnan Ulusoy ve Erdal Şen, İstanbul Teknik Üniversitesinden Mehmet Akif Sarıkaya, Heidelberg Üniversitesinden Axel K. Schmitt, Curtin Üniversitesinden Martin Danišík ve kendisinin gerçekleştirdikleri araştırma ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Kula ayak izleri için iki ayrı yöntemle tespit ettiğimiz tutarlı bir oluşum tarihi de öneriyoruz. Araştırmaya göre, Çakallar volkanında volkanik faaliyet ‘nemli’ diye nitelenebilecek bir patlamayla, yani yükselen magmanın yeraltı suyu ile karşılaşmasıyla tetiklenen hidrovolkanik bir patlama ile başlamış. Bu kısa süreli ve şiddetli patlama, yakın çevresini birkaç santim kalınlığında nemli bir kül halı ile örtmüş. Patlama ile ortamdaki suyun hızla buharlaşması sonucunda patlama ‘kuru’ bir patlama fazında devam etmiş ve yaklaşık 100 metre yüksekliğindeki Çakallar cüruf konisini oluşturmuş. Patlamanın ilerleyen evrelerinde, lav akıntısı krater kenarını ve cüruf konisin gevşek cüruf duvarını yararak dışarı doğru akmış. Sulu ve kuru patlamalar arasındaki kısa bir zaman dilimi içinde, nemli volkanik kül üzerinde insanların ve muhtemelen onlara eşlik eden köpeklerin sakince patlama merkezine doğru ilerlediklerini gösteren ayak izleri, daha sonraki kuru patlamalar sonucu oluşan volkanik cüruf ile örtülüp korunmuş durumda. İzler, insanların devam eden düşük şiddetli volkanik faaliyeti güvenli bir uzaklıkta izlediklerini gösteriyor.
Ayak izlerine yaklaşık 20 dakikalık yürüyüş mesafesinde bir kaya sığınağına çizilmiş olan Kanlıtaş kaya resmi de patlayan bir cüruf konisini ve lav akıntısını tasvir ediyor gibi görünüyor. Konik bir yapıyı gösteren resim, tepesindeki krater benzeri eliptik çizim ile bir cüruf konisine çok benziyor. Krater içindeki kırmızı noktalar, bugün İtalya’daki Stromboli volkanının zirve kraterinde görebileceğiniz küçük bacaları andırıyor. Koninin altına çizilmiş olan kalın çizginin de volkandan dışarı doğru akan lav akıntısını tasvir ediyor olması muhtemel. Kaya resmi ayrıca volkan çiziminin üstünde baş ve işaret parmağı olmayan üç el baskısı ile de işaretlenmiş.
Kula ayak izlerinin sahipleri bu esrarengiz doğal olayı seyretmeye gelen ve daha sonra bunu bir duvar resmiyle kayda dönüştüren ilk volkanologlar mı? Bu soruda hâlâ bir spekülasyon payı var, fakat yeni radyometrik yaş tayinleri yüksek bir kesinlikle volkanik patlamanın Bronz Çağı’nda, günümüzden 4.7 ± 0.5 bin yıl önce olduğunu gösteriyor. Kanlıtaş kaya resminin Çakallar volkanının patlamasını resmettiği varsayımı doğruysa bu resim, insanların patlamaya şahit olduğunun ayak izleriyle birlikte kanıtlanabildiği en eski volkan patlama resmi olabilir. Bu çalışma aynı zamanda Kula volkanizmasının son evresinin jeolojik olarak çok genç, tarih öncesi zamanlarda olduğunu bir kez daha göstermiş oluyor.
7 Haziran 2019’a kadar tam metine https://authors.elsevier.com/a/1Yvb5-4PRq9rb adresinden erişilebilir” dedi.