Manisa Celal Bayar Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yıl Açılış Töreni, Uncubozköy Sağlık Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezinde yoğun katılım ile gerçekleştirildi.
Törene Manisa Valisi Vahdettin Özkan, İl Jandarma Komutan V. J. Alb. Şener Şen, Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Cumhuriyet Başsavcısı Kurtca Eker, Adalet Komisyonu Başkanı Osman Soydal, Rektör Prof. Dr. Rana Kibar, Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel, Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, il protokol üyeleri, oda başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, kutlama mesajlarının okunmasının ardından MCBÜ Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından sunulan müzik dinletisi ile devam etti.
Rektör Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tanıtım Filminin büyük bir ilgi ile izlenmesinin ardından yaptığı açılış konuşmasında, “Akademik etkinlikler, üniversitelerin en güzel, en duygulu, en heyecanlı günlerinden biridir. Bu özel günümüzde davetimize icabet ettiğiniz, bizleri yalnız bırakmadığınız için sizlere ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.
Üniversitenin genel durumu ve faaliyetleri hakkında bilgiler aktaran Rektör Prof. Dr. Kibar, “Üniversitemizin tanıtım videosunu gördük. Geldiğimiz günde 15 fakültemiz vardı. 1 Ağustos 2024 tarihi itibariyle Resmî Gazete ‘de yayımlanan bir kararnameyle Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakülte'mizi üniversitemiz bünyesine dahil edilmesiyle birlikte 16 tane fakültemiz oldu. Manisa, Sanayi konusunda oldukça gelişmiş bir şehir. Gelişmiş olan birçok özelliğinin yanında bu konuda özellikle bölgeye istihdam noktasında katkı sağlamak üzere 15 meslek yüksekokuluna sahibiz. Manisa'nın hemen hemen her ilçesinde, iki ilçesi hariç Manisa'nın her ilçesinde toplam 15 tane meslek yüksekokulumuz ile özellikle sanayide ara eleman olarak ifade edilen ancak bizlerin aranan eleman olarak ifade ettiğimiz nitelikli mezunlar vermeye devam ediyoruz. Onun yanında dünyada tek olan mühendis ünvanlıyla öğrenci mezun eden Tütün Eksperliği Yüksekokulumuz ve öğrencilerimizin özellikle yabancı dil eğitimlerine katkı sağlayan Yabancı Diller Meslek Yüksekokulu’muz bulunmakta. Enstitümüzde sosyal ve sağlık bilimleri alanında lisansüstü öğrenciler yetiştiren en önemli birimlerimizden bir tanesi. 66 tane öğrenci kulübümüz, 49 tane öğrenci topluluğumuzla öğrencilerimiz birçok akademik ve sosyal faaliyetler içerisinde üniversitemiz bünyesinde bulunuyor. 32 uygulama ve araştırma merkezimiz 14 tane de koordinatörlüğümüzle üniversitemiz adına Manisa'da hizmet etmeye gayret ediyoruz. Biliyorsunuz üniversitelerin en önemli görevleri bilim temelli bilgi öğretmek. Ülkemiz ve insanlığa faydalı, bilim temelli insan yetiştirmek, üniversitelerin görevlerindendir. Manisa Celal Bayar Üniversitesi olarak bilgiyi toplumla birlikte üreten, istihdam odaklı, yeni çağın mesleklerine uygun bir üniversiteyiz" diye ifade etti.
Manisa Celal Bayar Üniversitesine 2024 yılında 9 bin 95 öğrencinin kayıt yaptırdığını, toplam öğrenci sayısının 49 bin 12, akademisyen sayısının 2 bin 19 olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Rana Kibar, “Türkiye yüzyılı vizyonu ve ülkemizin kalkınma hedefleriyle uyumlu; milli ve yerli teknolojiye nitelikli insan kaynağı yetiştiren, ana odağına bilimsel üretkenliği, dijitalleşme ve yeşil dönüşümü alan, milli ve yerli teknolojiye olan katkımızla bu konuda sağladığımız vizyonumuz ile birlikte öğrenme kültürünü yaygınlaştırıp küresel rekabete güçlü lider girişimciler yetiştirmeye odaklanan, bilime ülkemizde ve tüm insanlığa adanmış eğitim sistemimiz ile 2024- 2025 akademik yıla sizlerle birlikte hazırız” diye konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Manisa’nın bir parçası olan üniversitemizin bilgi ve bilimin ışığında yetişen gençlerimizle geleceğe umutla bakmamıza vesile olduğunun altını çizerek, “Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak, eğitimi en önemli önceliklerimizden biri kabul ediyoruz. Bilim ve çağdaş eğitimle aydınlanmış bir nesil yetiştirmek, ülkemizi daha güçlü, daha özgür bir geleceğe taşımak demektir. Eğitim, sadece bilgi edinme değil, aynı zamanda bireylerin özgürce düşünme, sorgulama ve üretme yeteneklerini geliştirme sürecidir. Bu anlayışla Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak öğrencilerimizin yanında olmaya, onların eğitim hayatlarına katkı sağlamaya özen gösteriyoruz.
Sevgili gençler; sizler bu ülkenin geleceğisiniz. Bilgiye erişiminiz, kendinizi geliştirmeniz ve hayallerinize ulaşmanız bizim için çok önemli. Umudunuzu ve hayallerinizi başka diyarlarda planlamanızın önüne geçmek, geleceğinizi bu ülkede ve bu şehirde görmenizi sağlamak bizim sorumluluğumuz. Kendinizi özgürce ifade ettiğiniz, gelecek kaygısı duymadığınız bir ülkeyi hep birlikte inşa etmeliyiz. Eğitimle bilimle ve cesaretle geleceğimizi sizler kuracaksınız” ifadelerini kullandı.
Vali Vahdettin Özkan, eğitime erişilebilirliğin öncelikli bir konu olduğunu bu sebeple devletimizin ve hükümetimizin eğitim hizmetini etkinleştirmek, yaygınlaştırmak için önemli bir çaba içerisinde olduğunu ifade ederek, “Üniversitelerimizin esas misyonu bilgi üretmektedir. Ama toplumsal hayattaki bu bilgilerin teknolojiye dönüştürülmesi, eğitim-sanayi iş birliğinin daha da geliştirilmesi hem kamu yararı açısından hem dünyadaki rekabet gücümüzün artması açısından önemli bir husustur. Üniversite-sanayi, üniversite-toplum iş birlikleri ve diğer tüm sektörlerle yapılan iş birlikleri hem teorik olarak bilgi üretme hem teknoloji üretilmesi hem talep edilen iş gücünü üretmesi açısından önem arz etmektedir. Bütün sektörlerin nitelikli insanlarla ilerleyeceği malum, bunu da üniversitelerimiz hocalarımızın rehberliğinde yapmaktadır. Eğitimin hem kalitesinin arttırılması hem katılımın artırılması hem de eğitime hizmet veren bütün kurumların kurumsal kapasitesinin artırılması ulusal stratejik hedeflerimizdir. Kalkınma planlarımızda eğitimi önceleyen bir yapı var ve burada hepimize düşen görevler var. Başta sanayi olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ile eğitime yardımcı olacağız. Tarihimizden gelen medeniyet değerlerinin gelecek nesillere aktarılmasında üniversitemiz öncüdür. Üniversitelerimizin hem bilgi üretmede hem teknoloji üretmede hem toplumsal kalkınmamıza rehberlik etmesi çok kıymetli. Üniversite aynı zamanda konjonktürel risklere karşı toplumu muhafaza mekanizmasıdır” dedi.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, ‘Bilişim Teknolojileri ve Bilim Disiplinleri Etkileşimi’ konulu Akademik Yıl Açılış ilk dersinde, Encümen-i Daniş’ten bu yana Türkiye’nin akademi bilim geleneğini anlatarak, TÜBA’nın yapısı, program ve projeleri hakkında bilgi verdi. Akademi’nin uluslararası bilim ve akademi dünyasıyla yürüttüğü bilim diplomasisi çerçevesinde ulusal akademiler arası ilişikleri, çatı kuruluşlara üyelikleri, iş birliğiyle yürütülen küresel program ve projeleri, Asya ve Türk dünyasıyla gerçekleştirilen iş birliklerinin yanı sıra TÜBA ve G20- toplantılarının önemini detaylandırdı.
Bilim ve akademinin kalkınma üzerindeki etkilerine de değinerek gelişmenin inovasyon ve kararlılık üzerinde yükseldiğini vurgulayan Prof. Dr. Muzaffer Şeker, konuşmasında şunları söyledi: “Üniversiteler uluslararası alanda yerelleşmeden, geniş öğrenci ve hoca kadrolarıyla yaşamak zorunda. Yükseköğretim dünyanın her yerinde göçmenlerle ayakta duruyor. Gidiniz Amerika’ya, Avrupa’ya, Asya’ya her yerde dünyanın farklı ülkelerinden gelmiş insanların öğrenci veya hoca olarak çalıştığı ortamlardır. Eğer biz bu ilkemizi kaybedersek bir daha toparlamamız zor olur. Cam sırçada oturuyoruz, burayı hasarlardan korumamız gerekiyor. Ülkenin geleceği uluslararası alanda dayanışmayla, yapacağımız ortak projelerle, dayanışacağımız ülkelerle beraber yürüyor. Bu başa baş giden süreci yurtdışından gelen, bize her türlü katkı sunmak isteyen lisans veya lisansüstü öğrenci düzeyinde öğrencilerimizi iyi seçelim, iyi besleyelim ve ülkenin birer temsilcisi olarak onları başka ülkelere göndermiş olalım. Dünya gelsinler diye kucak açıyor. Bizim öğrencilerimizde gittikleri yerde Türkiye adına bir köşe kapıyorlar. Eğer Türkiye tüm Türkiye vatandaşlarını Türkiye’ye getirse yurtdışı ile bağını kesmiş, içine kapanmış bir ülke olarak sürdüremez. Bilimsel çalışmalar karşılıklı çalışmayla ve birbirini desteklemeyle yürüyor. Prof. Dr. Aziz Sancar hocayı yetiştirebildiysek bu bizim başarımızdır ama hoca Amerika’da çalışarak Nobel Ödülü aldı ve Amerika’daki laboratuvarında birçok Türk öğrenciyi yetiştirdi. Hocalık gelen öğrencinin her şeyi ile ilgilenmek ve öğrenciye sahip çıkmaktır. Bu bağlamda bize verilmiş olan emanetleri iyi değerlendirelim. Türkiye’nin bu alandaki yakalamış olduğu şansı iyi değerlendirelim.
Türkiye yükseköğretimde ölçme değerlendirme disiplinini yeniden kazanmak zorunda. Biz geleni mezun eder noktaya geldik. Buda kalitemizi olumsuz etkiliyor. Lisans düzeyindeki her öğrenci gelsin ama herkes mezun olmasın. Başarının yükselmesi düğmeye basarak düzeltilecek bir şey değil. Öğrenci başarıyorsa hoca hakkını verecek. Dışarıdan müdahale ederek başarı yükseltilemez. Öğrencinin eğitim düzeyinin hak ettiği puanını vermek hocanın görevi. Örfi değerlendirme disiplinini biz kurallara, yetkinliklere, yeterliklere göre sağlamak zorundayız. Her branş için bu geçerli. Mezun ettiğimiz öğrenci mezuniyet sertifikasını yüz akıyla taşıyamıyorsa bu bizim sorunumuz.”
Prof. Dr. Muzaffer Şeker konuşmasını, Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rûmî’nin "Her gün bir yerden göçmek ne iyi, Her gün bir yere konmak ne güzel, Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş, Dünle beraber gitti cancağızım / Ne kadar söz varsa düne ait, Şimdi yeni şeyler söylemek lazım." sözleriyle sonlandırdı.
Program, 2023 yılında en çok yayın yapan akademisyenlere “Makale Performans Ödülleri’nin takdim edilmesinin ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.