Sultan II. Abdülhamid Han Vefatının 100. Yılında Sultan II. Abdülhamid Han konulu panelle anıldı

İlan Tarihi:7.11.2018 15:12:00
 
Üniversitemiz Rektörlüğü tarafından 6 Kasım 2018 tarihinde "Vefatının 100. Yılında Sultan II. Abdülhamid Han" konulu panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Muzaffer Tepekaya'nın yaptığı panele konuşmacı olarak Marmara Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdettin Engin ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Terzi konuk oldu. Prof. Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezinde düzenlenen panele Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Bilal Gümüş, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Mıynat, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Kamil Şirin ve Dr. Öğr. Üyesi İlker Mümin Çağlar,  öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Sultan II. Abdülhamid Han'ın önemli bir tarihi şahsiyet ve çok yönlü bir kişiliğe sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Vahdettin Engin "Sultan II. Abdülhamid Han'ın Devleti İdare Etme Anlayışı ve Dış Politika Uygulamaları" konulu konuşmasına, "Sultan II. Abdülhamid Han zor bir ülke devraldı. Padişahlığının ilk yıllarında Ayastefanos Antlaşması değişti ve Berlin Anlaşması yapıldı. Bununla birlikte Kıbrıs'ın yönetimi İngilizlere verildi ama Karadeniz'den Ege Denizi'ne kadar olan Bulgaristan küçüldü ve Osmanlı coğrafyası bütünleşti. Bu bir operasyondur ve bunu başarmış olması önemlidir. Savaştan sonra iflas etmiş bir devlet olarak borçların ödemesinin bir yoluna konulması gerekiyordu ve Düyun-u Umumiye ile borçların yüzde 52'si silindi. Abdülhamid Han dış politikada tarafsızlığa ve bağımsızlığa önem vermiştir. 33 yıllık iktidarı boyunca her yönüyle mükemmel değildi, fakat dış politikada başarılıdır" dedi.
Prof. Dr. Arzu Terzi ise "Sultan II. Abdülhamid Han'ın Mirası" konulu konuşmasında, "Osmanlı tarihinde tapulu mülk edinme kavramını ilk olarak Sultan II. Abdülhamid Han'ın padişahlığı döneminde görüyoruz. Devletin neresinde gelir getiren mülk var ise padişahın özel tapulu mülkü oluyor. Devletin neresinde kişisel mülk ediniyorsa fotoğrafını çektirerek saraya getirdiğini ve koleksiyon oluşturduğunu görüyoruz. Sultan II. Abdülhamid Han, bu uygulama ile Osmanlı topraklarındaki bütün zengin kaynakların varlığından haberdardır ve özel mülkü haline getirmiştir. Uyguladığı politikanın amacı, bu önemli kaynakların yabancılara geçmemesidir. Meşrutiyetten sonra özel mülk statüsünde olan malları, Padişahın kendi isteği ile devlet hazinesine geçirilmiştir" diye konuştu.
Konuşmacıların gelen soruları cevaplamasının ardından Prof. Dr. Arzu Terzi ile Prof. Dr. Vahdettin Engin'e, Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi tarafından teşekkür belgesi ve çiçek takdim edildi.

567 görüldü.    0 Paylaşıldı
_DSC5159 _DSC5167 axhc55dd _DSC5208 _DSC5192 _DSC5198 _DSC5201 hwwpxryq ekjjo4pm _DSC5175 _DSC5168
Protokol Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü - Telefon: 0236 201 10 70 - Faks: 0236 201 14 53 - E-Posta : basin@cbu.edu.tr - Web: basin.cbu.edu.tr
567
© Copyright MCBÜ Bilgi İşlem Daire Bşk.   ||   Web Sitesi Kullanım Politikası